Adalet Bakanı Tunç, adli yıl açılış resepsiyonunda soruları yanıtladı

Bakan Tunç, Diyarbakır’da kaybolan Narin Güran’la ilgili, “Adli Tıp’ın birtakım tespitleri var. Annesi ve babasından kan örnekleri alındı ve amcasının aracındaki DNA’nın uyuÅŸtuÄŸu görüldü. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe.” dedi.

Ankara

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni adli yıl açılışı nedeniyle Yargıtay’da düzenlenen resepsiyonda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Yargının ağır iş yüküne dikkati çeken Tunç, ticaret ve teknolojik gelişmeler ile yeni suç tiplerinin ortaya çıkmasının yargının iş yükünü artıran sebepler olduğunu söyledi.

Tunç, hem hakim savcı sayısı hem de daire ve mahkeme sayılarının artırılmasının yargının iş yükünü azaltmaya yönelik çalışmalar olduğunu belirtti.

Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin eylül sonu gibi CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan tarafından açıklanacağını bildiren Tunç, “Biz, bunu hazırlarken masa başında oturup hazırlamadık. 1 yıllık süremiz oldu. Bu süre içerisinde ilk derece hakim ve savcıları, bölge adliye hakim ve savcıları, yüksek yargımızın baÅŸkanlarıyla toplantılar yaptık. Hukuk fakültelerine yazılar yazdık, raporlar aldık. Barolarımızdan görüşler aldık. Uygulamadan gelen arkadaÅŸların görüşlerini de alarak önemli tespitler yaptık. Kanunlarımızda yapılması gereken deÄŸiÅŸikler, yine idari uygulamalarla yapacağımız deÄŸiÅŸikler, bunların hepsi eylül sonunda Sayın CumhurbaÅŸkanımız tarafından kamuoyuyla paylaşılacak ve o hedefler doÄŸrultusunda da çalışmalarımızı sürdüreceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.

Hukukun üstünlüğünün önemli olduğunu vurgulayan Tunç, bir ülkenin demokratik hukuk devleti olabilmesi için öncelikle tarafsız ve bağımsız yargının olması gerektiğini dile getirerek, ihtiyaca cevap veren mevzuat için çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti.

Yargı kararlarına yönelik eleştirilere değinen Tunç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yargı kararlarına yönelik eleÅŸtiriler hep oldu. ‘Yargı kararları eleÅŸtirilemez’ diye bir husus yok. EleÅŸtirirken de özellikle yargıyı yıpratacak, adalete güveni sarsacak söylemlerden de kaçınmak lazım. Yargı mensuplarımız 12 milyon dosyada karar verdi. Bunların içerisinden birkaç tanesini öne çıkararak bütün yargıyı, bütün yargı mensuplarımızı töhmet altında bırakacak açıklamalar yaparsanız o zaman niyetiniz o soruna iÅŸaret etmek deÄŸil de yargıyı yıpratmaya yönelik hedefiniz var demektir.”

Yeni anayasa çalışmaları

Bakan Tunç, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili soruya işe su cevabı verdi:

“Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir uzlaÅŸma saÄŸlandığında inÅŸallah yeni anayasa olur. Bu milletimizin hakkıdır ve anayasa yapıcı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin millete olan borcudur. Bu borcu yerine getirmek milletvekillerimizin ve siyasi partilerimizin görevidir. Ä°nÅŸallah bu borcu yerine getiririz. Darbe anayasasıyla Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına baÅŸlamak ülkemiz açısından maalesef çok olumsuz bir durum. Bu olumsuzluÄŸu düzeltmek de Türkiye Büyük Millet Meclisinin elinde.”

Mevcut Anayasa’nın vesayetçi ruha sahip olduÄŸunu vurgulayan Tunç, “İçerisinde reform sayılabilecek çok önemli düzenlemeler, deÄŸiÅŸiklikler yapıldı. Yargı, hükümet sistemi, hak arama yollarının geniÅŸletilmesiyle ilgili çok önemli reformlar yapıldı. 2010 yılında yaptığımız bireysel baÅŸvuru düzenlemesi, 82 Anayasası ile bazı çeliÅŸen maddeleri Anayasa Mahkememiz ve Yargıtayımız arasında bir tartışmaya neden oldu. Tüm bu tartışmaları ortadan kaldırmanın yegane yolu Türkiye Büyük Millet Meclisidir.” ifadelerini kullandı.

“Temennimiz Narin kızımıza saÄŸ salim ulaşılabilmesi”

Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın kaybolmasına iliÅŸkin soruyu cevaplayan Bakan Tunç, Güran’ın kaybolmasının herkesi derinden sarstığını, halen bulunamadığını anımsattı.

Güran’ın saÄŸ salim bulunması için devletin tüm imkanlarının seferber edildiÄŸini dile getiren Tunç, “soruÅŸturmanın selameti açısından” yayın yasağı alındığını bildirdi.

SoruÅŸturma kapsamında çok sayıda kiÅŸinin ifadesinin alındığını belirten Tunç, “Şüpheli görülen kiÅŸilerle ilgili birtakım ifadelerden yola çıkılarak tespitler yapıldı.” dedi.

Narin’in aÄŸabeyinin üzerinde yapılan inceleme sonucu gelen adli tıp raporunda, izlerin Narin’e ait olmadığına, kime ait olduÄŸunun tespit edilemediÄŸine iliÅŸkin bir rapor verildiÄŸini anımsatan Tunç, ÅŸunları kaydetti:

“Sonrasında amcasıyla ilgili bir tutuklama kararı verildi. Orada tabii soruÅŸturma devam ediyor. Bizim burada soruÅŸturmanın gidiÅŸatıyla ilgili teferruatlı bilgi vermemiz mümkün deÄŸil. Adli Tıp’ın birtakım tespitleri var. DNA tespitleri var. Annesi ve babasından kan örnekleri alındı. Ve o araçta, amcasının aracındaki DNA’nın uyuÅŸtuÄŸu görüldü. Bu yönde bir rapor var ve bu kuvvetli bir şüphe. Bu şüphe nedeniyle de bugün sulh ceza hakimliÄŸi bir tutuklama kararı verdi. Neticede burada soruÅŸturmanın saÄŸlıklı bir ÅŸekilde sürmesi önemli. Mahremiyet ilkesini de koruyarak bunu yapmak lazım. Dolayısıyla hep beraber soruÅŸturmayı bekleyeceÄŸiz ama asıl temennimiz Narin kızımıza saÄŸ salim ulaşılabilmesi.”

“Millete yönelik bir hakaret söz konusu”

Bakan Tunç, bir süre tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Dilruba KayserilioÄŸlu’nun Ä°zmir’deki bir programda, CHP Genel BaÅŸkanı Özgür Özel’in yanında protokolde yer almasına iliÅŸkin soru üzerine, KayserilioÄŸlu hakkındaki yargı sürecinin devam ettiÄŸini anımsattı.

Sokak röportajının yasak olmadığını, herkesin düşüncesini özgürce ifade edebileceÄŸini belirten Tunç, düşünce ve ifade özgürlüğünün Anayasa’da, kanunlarda bir sınırının bulunduÄŸunu bildirdi.

“SoruÅŸturma konusu olan kiÅŸinin söylediÄŸi ifadelere baktığımız zaman millete yönelik bir hakareti söz konusu.” ifadesini kullanan Tunç, şöyle devam etti:

“Milletimize söylediÄŸi hakaretlerin ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ teÅŸkil edeceÄŸine yönelik savcılarımızın tespiti oldu. Ve o süreçte tutuklama kararı verildi. Åžimdi bir kiÅŸi size ‘geri zekalı’ dediÄŸinde siz ne yaparsınız? TeÅŸekkür etmezsiniz, bana hakaret etti dersiniz, dava açarsınız. Ama millete birisi ‘geri zekalı’ dediÄŸinde milletin o hakkını kim savunacak? Kamu adına Cumhuriyet savcıları savunacak. Dolayısıyla sosyal medyada bir özgürlük alanı var, evet. Bunu kabul ediyoruz ama gerçek hayatta suç teÅŸkil eden bir konu, sanal medyada da sosyal medyada da yapıldığında suç teÅŸkil eder. Dolayısıyla o yayınları yaparken ona dikkat etmek lazım.”

Tunç, “Bir talihsizlik Sayın Özel’in hemen onu yanında oturtması, millete hakaret eden bir kiÅŸiyi baÅŸ tacı etmesi, milletin yüzde 52 oyuyla cumhurbaÅŸkanı seçilen CumhurbaÅŸkanımıza yönelik kabul edilemeyecek ifadeler kullanan bir kiÅŸiyi yanına oturtması, onu baÅŸ tacı etmesi milletimizi rahatsız eder.” dedi.

Siyasi partiler ve siyasilerin bu konulara dikkat etmesi gerektiÄŸini belirten Tunç, “Buradan onlar bir puan kazanmaz. Onlar buradan puan kaybeder. Siz millete geri zekalı diyeni yanınıza oturtup ona kürsüde methiyeler düzerseniz yarın bir gün onu milletvekili de yaparsınız. Milletvekili adayı da yaparsınız. Bu olmaz, bu kamu düzeninin ihlali aslında. Bu anlamda siyasetçilerimizin sorumlu davranması lazım. Bu sorumlu bir davranış olmadı.” ifadelerini kullandı.

“Milletimizi rahatsız edecek eylem ve söylemlerden kaçınmak lazım”

Kara Harp Okulundaki teğmenlerin ant içme görüntüleri hakkındaki soru üzerine konuşan Tunç, okulu bitiren subayların nasıl yemin edeceklerinin kanunda belli olduğunu belirtti.

“Toplum kesimlerini, milletimizi rahatsız edecek eylem ve söylemlerden kaçınmak lazım.” ifadesini kullanan Tunç, söz konusu görüntülerin birçok toplum kesiminde rahatsızlık oluÅŸturduÄŸunu belirterek, ÅŸunları söyledi:

“Bunun disiplin hükümleri bakımından neye tekabül eder tüm bunların deÄŸerlendirilmesini yapacak olan ilgili kurumdur. Yanlış yorumlanacak, kamuoyunu rahatsız edecek birtakım davranışlara fırsat vermemek lazım. Bu anlamda özellikle daha hassas olunması gereken bir yer orası. Milletimizi rahatsız edecek eylem, davranış ve tutumdan kaçınmak lazım. Asıl yemin, kanunen yapılan yemindir. Dolayısıyla bizim o yöndeki görüşümüz; eÄŸer kanuna aykırı bir durum varsa ilgili merciler zaten onun çalışmasını yapar.”

“Savcımıza yapılan hareket, eylem kabul edilemez”

Adalet Bakanı Tunç, bir soru üzerine, Ä°stanbul’da Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Necip Cem İşçimen’e yönelik saldırıya iliÅŸkin soruÅŸturmanın da devam ettiÄŸini dile getirdi.

“Yargıtay Cumhuriyet Savcımıza yapılan hareket, eylem kabul edilemez.” ifadesini kullanan Tunç, hiçbir vatandaşın hiçbir kiÅŸiye karşı böyle bir eylemde bulunmaması gerektiÄŸini belirtti.

Söz konusu olayda İşçimen’in yaralandığını aktaran Tunç, konuyla ilgili açılan soruÅŸturma kapsamında 2 kiÅŸinin tutuklandığını söyledi.

Kısa süre önce Ordu’da da baÅŸka bir savcıya yönelik saldırı gerçekleÅŸtirildiÄŸinin hatırlatılması üzerine Tunç, “Yargı mensuplarımıza yönelik bu tür hareketlerin, bu tür çirkin hareketlerin kabul edilmesi söz konusu olamaz. Hiçbir vatandaşımıza karşı böyle tavırlar olmamalı. Ama maalesef toplumda oluyor, bu tür üzücü olaylar.” dedi.

“Talepler doÄŸrultusunda mutlaka deÄŸerlendirmeler yapılabilecek”

Bakan Tunç, infazla ilgili bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına dair soru üzerine, cezaevlerindeki suçluların ıslahının ve topluma kazandırılmasının önemli olduğunu, öte yandan suçla mücadelenin de önemli olduğunu söyledi.

Ceza adalet sistemine iki yönlü bakmanın zorunlu olduÄŸunu kaydeden Tunç, “Önümüzdeki süreçte yargı reformu strateji belgelerindeki hedefler doÄŸrultusunda, uygulamadan gelen talepler doÄŸrultusunda mutlaka deÄŸerlendirmeler yapılabilecek.” ifadelerini kullandı.

HoÅŸ Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Åžifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.