Zehra Kaymaz: İki Yüzlü Merhamet

Bir adam çıktı ve inançları yok etti. Diamond Tema ve Asrın Tok, Fikret Çetin videoları ile birlikte yine canım memleketimin lale devrini yaşayan sevgili hocaları birbirine girdi. Örgütlü şikayetle birlikte hakkında tutuklama kararı çıkan Tema’’ benim de hakkım koruma altında olunmalı’’ çağrısında bulundu.

Bizler biliyoruz ki mesele Tema’nın dini görüşü değil. Kendisi yaklaşık 5 yıldır açtığı Youtube kanalında dinler üzerinden video çeken biriydi de ne oldu birden bu kadar konuşuldu. Yahut günah keçisi seçildi? Belki de ülkenin dinmeyen sızısı şeriat hakkında konuştuğu içindir. Yahut dinden bir haber insanların karşısında sessiz kalmasına sinirlenmiş olabilirler. Fakat neden bu öfke? Diyebiliriz ki bu adam din düşmanı. Tamam kabul edelim. Diamond Tema’yı din düşmanı ilan edelim. Peki dine hizmet edenler kimler?

Başka bir açıdan bakılınca bizler hepimiz, dünyadaki herkes İslam’ı savunsa ya da tam tersi dünyadaki herkes İslam düşmanı olsa, Allah’ın bizzat koruduğunu yok etmeye gücümüz yeter miydi? Yahut Allah’tan daha iyi müdafaa etme şansımız olabilir mi? Sanıyorum ki cevap hayır. Sınırlarımızın ve haddimizin çok üstünde konuşmaya insanlık diyoruz da dinden çok dinci olana hoca demeye ne ara bu kadar sessiz kaldık orası muamma.

Gerçi meselenin dinden çıktığını seçim sürecinde hep beraber gördük değil mi? Arap övenler, şeriattan başka yönetim haramdır dedikten sonra partiye oy isteyenler, ırk övenler hatta aynı cümlenin sonunda doğduğu topraklarda yaşadığı kültüre ve ırka sövenler… aman canım siz de hep aynı meseleleri ısıtıp ısıtıp önümüze sürüyorsunuz, denebilir. Fakat elinde akıllı telefonu ve sosyal medya araçları olan herkes istisnasız her gün bu konuşmalara maruz kalıyor. Bunun gibi birkaç adamın konuşmaları dönüyor sürekli. Cennette 70 ton kahvaltı, göğsü yeni çıkan kadınlar, 70 sene yenecek yemekler, bekar ölenlerin istedikleri eşler, cehennemde ki azap…

Bu söylemlerin yanlış veya doğru olması da mesele değil üstelik. Bugünden asıl imtihanın olduğu dünyadan konuşan yok. Aaa pardon konuşuluyor. Din kardeşlerimizin başına gelen zulümden bahsediliyor ama seçili olanlar, Doğu Türkistan da zulüm var onu duymayalım, İsrail’le ticaret mi yapıyoruz o zaman ona Allah müsaade etmiştir, fakat bir ünlü İsrail markası mı tüketti onu yuhalayalım, mültecilerle ilgili yaşadığımız kültür çatışmasından mı bahsediliyor onları din düşmanı ilan edelim ama mülteciler bir suç işlediğinde bizimkiler de yapıyor diyelim, Arap övelim Türk’e sövelim, memurdan tasarruf diyanet başkanından zevk-i sefa seyredelim, herkes Müslüman olsun isteyelim ama Kuran okumak isteyince, o olmaz onun güncellenmesi lazım diyelim, ateistler Müslümanlara kul hakkı yemenin haram olduğunu anlatmaya çalışmış kimin umurunda, haram da olsa Müslüman yedikten sonra ses etmeyelim, işimizi iyi yapmasak da bir helallikle meseleyi kapatalım ‘’olur mu canım öyle şey’’ diyenlere sus bakalım şimdi amin deme vakti diyelim, çocuklar istismar edilince de erkek çocukları kadından daha cezbedici olabilir açıklamasını kabul görelim.

Böyle söyleyince de işini iyi yapanlar var, iyi Müslümanlar yok mu deniyor. İllaki vardır, ama onlar değil bunlar konuşuluyor ve ne konuşulduğu da ne yaşadığını gösteriyor. Kadının örtüsü İslam’ı temsil ediyor diye eleştireceğimize o cübbenin içinde konuşanların söylemlerine bakalım. Merhameti, kardeşliği, mazlumun yanında olmayı zikretmeden evvel de ses çıkarmadıklarımıza bakalım, zira mazlumun ırkını seçen merhametine de kılıf dikip üstüne cübbe diye geçirip hoca, amin deyince de alim oluyor.

Zehra Kaymaz: İki Yüzlü Merhamet