Murathan Coşkun: Ne Fetö’ye Hocam Dedik, Ne Apo’ya Sayın!

15 Temmuz 2016, Yazıya başlarken bu hain darbe girişiminde hayatını kaybeden şehitlerimizi ve gazilerimizi minnetle anıyoruz. Bir de gazi olarak devleti dolandırmaya çalışan sahtekârlar var. Onlarınsa ifşa edilmesinin ve millet içerisine çıkamaması gerektiği düşüncesindeyim. Bunlar;

• Şerife Boz: 16 Temmuz’da sürmeyi bile bilmediği kamyonette çekildiği fotoğrafı darbe gecesi gibi lanse etmiş, gazi statüsüyle maddi yardım almıştır.
• Zafer Onaran: 15 Temmuz gecesi kolu kırıldığını iddia etmiş, ancak kolunun 16 Temmuz’da bir kavgada kırıldığı ortaya çıkmış, aldığı paraları iade ederek gazilik haklarından vazgeçmiştir.
• Metin Kolca: 15 Temmuz gecesi Ankara’da olduğunu iddia ederek gazi maaşı almış, ancak Kırşehir’de bir pavyonda olduğu sosyal medya paylaşımlarıyla ortaya çıkmış, suç örgütü kurma ve tefecilik gibi suçlardan 104 yıl ceza almıştır.
• Cavit Akçay: Sahte gazi iddiasıyla maddi yardım almış, Çiftlikbank benzeri dolandırıcılık yöntemiyle meslektaşlarını kandırdığı için “İnekçi Cavit” olarak anılmıştır.
• Ömer Onarangil: 15 Temmuz’da vurulduğunu iddia ederek gazi maaşı almış, ancak adli tıp raporları dirseğinde yalnızca bir çizik olduğunu göstermiş, sahte gazi iddiasıyla mahkemeye taşınmıştır.

Sahte gazilik iddiaları, sadece maddi bir haksızlık değil; zaten gazilerimizin protez bacağına haciz koyulurken 15 Temmuz gazilerinin ekstra bir önem gördüğü şu düzende gazilerimizin duygularına ve fedakarlıklarına da haksızlıktır.

Ne dün FETÖ’ye “hocam”, ne de bugün Apo’ya “sayın” dedik. Siz dün de kandırıldınız (!) yarın yine kandırılacaksınız (!) Bizim ne fikrimiz lekeli ne geçmişimiz karanlık.
Hayatında hiç Apo’ya “sayın”, FETÖ’ye “hocam” dememişlerdeniz. Bu yüzden başımız dik, vicdanımız rahattır.