Zehra Kaymaz: 20 Binlik Adalet

Babasının istismarına maruz kalan çocuğun şikayeti üzerine açılan davada, küçük kızın maruz kaldığı taciz nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna dair oluşturulan raporlara rağmen delil yetersizliğinden bahsi geçen ‘’baba’’ya beraat kararı verildi.  Anayasa mahkemesi ise ihlal tespiti yaparak mağdur çocuğa tazminat ödenmesine ve yeniden yargılanma yapılmasına kara verildi.

Dava seyri için çocuğun ruh sağlığının bozulup bozulmadığı kontrolü sağlamak amacıyla açılan Adli Tıp Kurumu’nun başlattığı dosyada, kız çocuğunun olaylar konuşulduğunda dahi midesinin bulandığını, uyku bozuklukları yaşadığını, babasına benzettiği kişilerden irkilerek kaçtığı, travma sonrası stres bozukluğu yaşadığı tespiti yapıldı.

Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyada yer alan rapora rağmen sanık babanın istismarına kati bir delil olmadığı gerekçesiyle beraat kararı aldı.’’ Anne ve babanın birbirine husumet beslediği, bu soyut ve genel beyanlar dışında mahkumiyete yetecek kadar, kesin, net, inandırıcı, delil elde edilmediği’’ ifade edildi. Beraat kararı Yargıtay tarafından da onaylandı. Gidilen temyiz sürecinde de aile mahkemesi anne ve babanın boşanması çocuğun velayetinin de anneye verilmesini hükmetti. Mahkeme ayrıca baba ile küçük kız arasında kişisel ilişki kurma talebinin de reddine kara verdi. Herhalde bu devirde babana bile güvenmeyeceksin cümlesi söylendiği günden bu yana hiç bu kadar dolu anlam kazanmamıştı. Giden psikoloji uygulanan psikolojik şiddetin karşılığı da 20 bin tl tazminat oldu.

Bunun gibi her gün onlarca haber düşüyor sosyal mecralara. İstisnasız her gün bir çocuğun, bir hayvanın, kadın erkek fark etmeksizin, birilerinin başına taciz, tecavüz ve işkence geliyor. Birileri başka birilerine her gün zulüm yapıyor. Ve artık o kadar derimiz kalınlaştı ki bu haberlere iki tweet atıp herkes hayatına devam ediyor. Daha duymadığımız birçok kişi olduğuna da eminiz. Yozlaşmanın bu kadar kabul görüldüğü bir toplumda biz Müslüman bir ülkeyiz cümlesi kurmak da bizim harcımız değil gibi. Zira Müslüman olmak kimseyi iyi bir insan yapmaz, iyi bir insan ancak iyi bir Müslüman olabilir. Öyle mikrofon başında Türklük ve Müslümanlık dersi vermekle, çıkarları için Arap övmekle, Kuran okumakla, amin demekle olmuyor. Komşun evinde her türlü melanetle cebelleşirken senin sarığın ithal kumaşlardan olunca Müslüman güçlü olmuyor, daha sokağında gezen insana güvenlik sağlayamıyorken din kardeşine güvenli bir dağ olamıyorsun. ‘’Müslüman mısın?’’ sorusuna ‘’elhamdülillah’’ deyince yüzümüz ak olmuyor maalesef.  İnsanın yaydığı dehşetin yarısını yaymayan hayvanları uyutarak da sokak güvenliği sağlayamazsın mesela. Ama yine de sapkınlık hak açık gezmek haram olsun. Her gün kan donduran haberler oku ama günden aydınlık, rakamlardan şifa bekle. Aman ha sağ bileğe de kırmızı kalemle 777 yazmayı ihmal etme. Cenneti Allah’tan istediklerini evrenden, adaleti de Twitter’dan cübbeyi Fransa’dan da aldın mı senden iyi Müslüman olmaz. Böyle konuşunca biz din düşmanı siz dinin sadık neferleri oluyorsunuz. Allah kabul etsin.

– Zehra Kaymaz