Murathan Coşkun: Filistin’e Merhamet, Türk’e İhanettir!

Ortadoğu kan gölüne dönmüş, yine timsah gözyaşları dökülüyor. Sokaklar dolup taşıyor, bayraklar sallanıyor, sloganlar atılıyor.

Peki ben? Umursamıyor muyum o dökülen kanı? Hayır. Çünkü bu mesele ne benim davam, ne de milletimin yüklenmesi gereken bir vebaldir.  Açık konuşuyorum: Filistin’de dökülen kan, Türk milletinin meselesi değildir.

Bizler kan davası gütmüyoruz ama akrabamızı öldürenleri de unutmuyoruz.

Benim yüreğim, 1915’te Kanal Harekâtı’nda İngiliz’e yol gösterip, 14.000 Mehmetçiğin toprağa düşmesine neden olan ihanetle yanar. Benim öfkem, 1980’de Ermeni teröristlerine kucak açıp, ASALA’yı besleyenlere yöneliktir. Benim davam, Çin’in Doğu Türkistan’da kardeşime “terörist” dediği, onları toplama kamplarında yok ettiği vahşete sessiz kalanlara karşıdır.

Ve şimdi, tarih boyunca Türk’e yapılan Filistin kaynaklı ihanetleri açık açık sıralayalım. Kimin dost, kimin düşman olduğunu unutanlara hatırlatalım:

Filistin’in Türk’e İhanet Defteri

1. 1880’ler: Osmanlı’ya isyan. Devletin ekmeğini yiyip yıllarca yiyip, ihaneti seçtiler.

2. 1915 – Kanal Harekâtı: İngilizlerle iş birliği yaparak, 14.000 Türk evladı şehit düşmesine sebep oldular.

3. 1917 – Kudüs’ün Teslimi: Kudüs, İngiliz’e altın tepsiyle teslim edildi.

4. 1964 – Bayrak Renkleri: Türklere olan nefretlerini bayraklarına kadar taşıdılar.

5. 1976 – Yeşilköy Havalimanı Saldırısı: Filistinli militanlar İstanbul’da terör estirdiler.

6. 1978 – KKTC’ye Karşı Tutum: Kıbrıs’ta Rumlara destek verip Türkleri terösist gösterdiler.

7. 1979 – Mısır Büyükelçiliği Saldırısı: Ankara’da, Türk toprağında kan döktüler.

8. 1980 – ASALA’ya Destek: Filistin Halk Cephesi, Ermeni teröristlere kamp açtılar, eğittiler, beslediler.

9. 1989 – Karabağ’da Ermenistan’a Destek: Azerbaycan Türkü katledilirken, Ermenilere alkış tuttular.

10. 1993 – “Bağımsız Kürdistan” Fikrini Destekleme: Türkiye’nin bölünmesini isteyen projelere destek verdiler.

11. 2009 – Kıbrıs’ta Türk’ü İşgalci İlan Etme: Kıbrıs’taki Türk mücadelesine işgal yaftası yapıştırdılar.

12. 2016 – Kürt Devleti Hayaline Sempati: Terör örgütlerine yakın söylemlerle bağımsız K*rdistan’a destek verdiler.

13. 2019 – Barış Pınarı Harekâtı’nı Kınama: Türk Ordusu’nun teröre karşı başlattığı operasyona karşı çıktılar.

14. 2020 – Çin’in Türk Soykırımına Sessizlik ve Destek: Doğu Türkistan’da yapılan katliamda, Çin’e destek vererek Türk Milletini teröristlik yapmakla suçladılar.

15. 2020 – Akdeniz Gaz Forumu’nda Türkiye’ye Sırt Çevirme: Yunan’la, Rum’la saf tuttular; Türkiye’yi dışladılar.

Peki Biz Ne Yaptık?

Biz her seferinde kucak açtık. Gerekirse maddi yardım verdik, sokaklara döküldük, diplomatik destek sağladık. Ama karşılığında ne aldık? Hançer. İhanet. Sessizlik. Gözümüzün içine baka baka yapılan ikiyüzlülük.

Bugün birileri hâlâ Filistin için sokaklara dökülüyor ama Çin’in yaptığı gerçek soykırıma karşı bir tek cümle etmiyor. Doğu Türkistan’da camiler yıkılıyor, Türkçe yasaklanıyor, soydaşlarımız kamplarda sistematik işkencelere maruz kalıyor. Ama “ümmetçilik” maskesiyle Arap seviciliği yapanlar bu zulme kör. İşte bu yüzden diyorum:

Filistin için çırpınan ama Çin’e tek kelime etmeyen herkes, Doğu Türkistan’da olan bu işkenceye, soykırıma Filistin’den daha az dillendiren herkes iki yüzlüdür. Asıl amaçları ne insanlıktır ne de müslümanlıktır.

Ve unutulmasın “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.”
Bu bir ırkçılık değildir. Bu; binlerce yıllık bir tecrübenin, yediğimiz ihanetlerin, çektiğimiz acıların bize öğrettiği tarihsel bir derstir.

Yazımı Filistin’de Savaşan Hüseyin Çavuş’un kaleme aldığı şu satırlarla bitirmek istiyorum;

Nasıl sırtından vurur insanı din kardeşi?

Filistin, Trablusgarp, Yemen illeri,

Hangisini kanım ile sulamadım,

Gezdim cephe cephe bütün çölleri.