8 Mart: Zehra Kaymaz Yazdı…

Kadınlar günü yine geldi de geçti. Önce birer karanfil dağıtıldı, sonra otobüsler ücretsiz yapıldı, sosyal mecralarda ezber torbasından en romantik laflar itinayla seçilip paylaşıldı.  Kadınlar bir çiçek oldu, nadir ve..

8 Mart: Zehra Kaymaz Yazdı…

Kadınlar günü yine geldi de geçti. Önce birer karanfil dağıtıldı, sonra otobüsler ücretsiz yapıldı, sosyal mecralarda ezber torbasından en romantik laflar itinayla seçilip paylaşıldı.  Kadınlar bir çiçek oldu, nadir ve nadide oldu, sahiplendirilmesi gereken oldu, açık oldu, kapalı oldu, güçsüz oldu, mutsuz oldu, işe yaramaz oldu, ikinci sınıf insan oldu, eleştirilen oldu, can veren oldu. Ama insanlığın bir parçası olamadı. Sadece insanca muamele görmeyi hak eden olmadı.

Eşitlik, adalet, feminizm hareketleri hepsi bir yana bu topraklarda bir insan sırf kadın olduğu için, zayıf görüldüğü için evinde, sokakta, parkta hastanede mekan gözetmeksizin katledildi. 338 kadın. Geçtiğimiz 8 Mart’tan bu 8 Mart’a tam 338 kadın katledildi. Namus dendi, cezbetti dendi, gece vakti sokakta olan hak etti dendi, açık kadın perdesiz eve benzer dendi, kadının isminden dahi utanılıp ne işi varmış düğün davetiyesinde diye vaaz veren hocalar oldu. Evet evet şaşırmayın, kadının isminin düğün davetiyesinde ne işi var kadınlar mahremdir öyle davetiyede ismini yazmasına müsaade eden erkek kendine erkek demesin tadında konuşmalar yapıldı bu topraklarda, hanımlarının üstüne titreyip bir bardak su istemekten imtina eden peygamberin getirdiği dini anlatmakla mükellef olan (en azından işinin bu olduğunu söyleyen) kimseler kadının isminden bile rahatsız oldu. Kimse de kalkıp hoca efendi senin ağzından çıkanı kulağın duymuyor mu dine bu sığar mı diye sormadı, herkes ağır ağır kafasını sallayıp hak verdi bu konuşmalara.

Yüzleri bile kızarmadan kadın dediğin diye başlayan cümleler kurup içlerindeki düşmanlığı haykırdılar, anlatmaktan, düşmanlıklarını dillendirmekten vazgeçmediler. Gücü yeten gücü yettiğine geçirdi dişin. Patronsa önce statü ve maaşla ayrıştırdı, bir din adamıysa dinden vurdu kadını, evlat anneliğinden, tek tek birleşip toplum oldu ve istisna göstermeden baskı uygulamayı görev bildiler. Sadece bu topraklarda değil tüm dünyada düşmanlığın ateşi ilk kadınları yaktı ve maalesef mecazen değil. Cadı dendi yakıldı, namus dendi yakıldı hatta sadece kadın olduğu için hiçbir sebebe ihtiyaç duyulmadan diri diri daha bebekken gömüldü. Ben erkeğim ve cinsel dürtülerim var haklı görüldü, kabul edildi. Sapıklığın ve sapkınlığın da sebebi kadın bulundu. Sonra da seçili günlerde indirim haberleri, sosyal sorumluluk projeleri ve seçim gündemleri gibi zamanlarda insanlık hakkının bir gerekliliği eşitlik değilmiş gibi, elimizden aldıklarını, zaten bizim olanı, altın tepsiyle sunup minnet duymamızı beklediler.

Bizler de her 8 martta methiyeler dizip kadınlar günü kutladık, kendi evinde rahat uyku uyuyamayan kadılar yokmuş gibi. Sadece can korkusuyla, fiziksel şiddetle değil psikolojik şiddetle de baş etmeye çalışan kadınların birinci önceliği sadece yaşamak değil gibi. Veremi gösterip sıtmaya razı etmek gibi, arada da birkaç yerde övülüp iki gülle susturulmuyormuş gibi. Dünü gösterip ‘’bugün dayak da yesen yaşayabiliyorsun bak’’ diyip alkış istemiyorlar gibi. Dünya erkeklerinmiş de kadınlar erkeklerin dünyasında kendilerine yer açıyorlarmış da erkekler duruma adapte olmaya çalışıyorlar gibi. Ne garip değil mi? Doğduğu andan itibaren kadına muhtaç değiller gibi. Acayip değil mi? Kadın insan değilmiş gibi.

YORUMLAR (2)

  1. Çok güzel ve bilgilendirici bir yazı olmuş 👏🏻 “Hanımlarının üstüne titreyip bir bardak su istemekten imtina eden peygamberin getirdiği dini anlatmakla mükellef olan (en azından işinin bu olduğunu söyleyen) kimseler kadının isminden bile rahatsız oldu. Kimse de kalkıp hoca efendi senin ağzından çıkanı kulağın duymuyor mu dine bu sığar mı diye sormadı, herkes ağır ağır kafasını sallayıp hak verdi bu konuşmalara.” En çok da burayı beğendim toplum olarak asla araştırmıyoruz, okumuyoruz oysa ki Rabb’imizin bize ilk emri “Oku!” Ama biz ne yapıyoruz araştırmadan okumadan hocalar dediyse doğrudur deyip hakikati görmüyoruz 🤷🏻‍♀️

  2. Zehra Kaymaz 22 Mart 2024, 10:15 am

    çok teşekkür ederim düşünceleriniz belirttiğiniz için, umuyorum ki bir gün hepimiz uyuduğumuz körlük uykusundan uyanırız.

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.