Aforoz: Zehra Kaymaz yazdı…

İsmailağa cemaati Cübbeli Ahmet olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün cemaatle olan ilişkisini kesmesi gündeme geldi. Zaten gündemden önce seçilmek üzere olan şeyhlik tartışmasının varken Cübbeli Ahmet’in kovulması üzerine, inanır mısınız halk yine ikiye bölmeyi başardı. Cübbeli Ahmet taraftarları bu kararın yanlış olduğunu söylerken diğer taraf gitmesi gerektiğinden yana olduğunu açıkladı. Bunun üzerine Cübbeli Ahmet yayınladığı videoda ‘’ben de müridim sen de müritsin, sen beni nasıl kovarsın’’ açıklaması yaptı.

Tabii bu kadar konuşuluyorken seçim propagandası yapmadan da geçilmedi. Cumhur ittifakına oy vermek vaciptir dendi. Evet evet fetvayla partizanlık yapıldı. Oraya gelmeden önce bu kavganın detaylarından bahsetmemek artık caiz olmaz.

Tartışma şeyhliğe laik görmediği Hasan Efendi’nin şeyh olmasıyla kendisini şeyh olarak görmediğini belirten Ahmet’in tepkisine cemaat sessiz kalmadı ve Cübbeli’yi önce bir videoyla ‘’gelmesin’’ diyerek aforoz edildiğini ilan edip sonra da sosyal medya hesaplarından yayımlanan bildiriyle resmi bir şekilde bu aforozu teyit ettiler. Daha evvel de bu cemaatte Cübbeli Ahmet için Mahmut Efendi’nin bizzat Allah’la iletişime geçip kendisinin akıbetini sorduğunda (haşa sümme) Allah’tan VAHİY geldiğini ve bizzat Allah’ın Mahmut Efendi’ye ‘’ona dokunmayın Ahmet’in tüm işini ben hususi hallediyorum kimseye onu dokundurtmayın ‘’ dediğini Mustafa Özşimşek tarafından anlatıldığını ve bu konuşma esnasında dinleyen cemaat üyelerinin de Allahu Ekber diyerek tepki verdiğini es geçmemek lazım. Ve ısrarla bunun bir rüya değil gerçekten tecelli etmiş bir olay olduğunun da üstüne basarak anlatıldığını göz önünde bulunduralım ki vahiy hadisesinin Hz. Muhammet’in vefatıyla beraber kesildiğini cemaat lideri diye kimsenin Peygamberle eş olmadığını tekrar hatırlayalım.

Gündem nasıl? Masal gibi değil mi?  Bu olay da öyle gündeme gelip siz Allah’a nasıl şirk koşarsınız diye cemaat taşlanmadı, Cübbeli Ahmet aforoz edilince çıktı meydana. Anlıyoruz ki insanlar bir zatın Allah’la bizzat konuştuğuna inanmışlar ve kabul etmişler. Siz kimsiniz ne anlatıyorsunuz, bu neyin kafası diye kimse tepki vermemiş. Kime ne anlatıyoruz gerçi değil mi? Tarikatların ne kadar tehlikeli olduğunu anlatmak için öyle çok geçmişe gitmeye gerek yok, bu memlekette yakın zamanda bir tarikat darbe yapmaya kalktı, bir tarikatte de çocuğu istismara uğrayan bir aileye ‘’altı yaşındaki bir erkek çocuğu bir kadından daha cezbedici olabilir’’ ifadeleri kullanıldı ve KİMSE AYAKLANIP SİZ NE YAPIYORSUNUZ demedi, dönen usulsüzlükler, tacizler, cemaatlerin yurtlarında dönen hadiseler ne rezillik ararsan bulunan ama dinle alakası kalmayan bu topluluklara tepki göstermek vatan hainliği yahut fetoculuk oldu . Kimse sokakta açık geziyor diye bir kadına verdiği tepkiyi hiçbir cemaate vermiyor. Neden? Sonucunda din düşmanı olmaktan korktuğu için mi? Yoksa onların arkasında iktidar iktidarın arkasında onlar olduğu için mi? Görüyoruz ki mesele İslam yolundan çıkmış zaten de herkes mi bu kadar kör olmuş? Yahu kimse demiyor mu Allah’la iletişime geçmek secdeye varmaktır, her şey kulla Allah arasındadır, mesele ne ara dinden Peygamberden çıktı da hangi cemaate mensup olduğuna geldi?  Bu tabloya iyi bakın Türkiye Cumhuriyeti kurulurken ne kadar ağır sonuçları olduğu yaşanıp görülmüştü ama bizler akıllanmadığımız için daha büyük bir yıkımla karşılaşacağız ve ne yazık ki çok uzak bir ihtimal de değil.  Gerçi cumhuriyetin kurumu darbe girişiminden daha eski, biz darbe girişiminden akıllanmadık bundan nasıl akıllanalım değil mi?

Gelelim oy meselesine, Cübbeli Ahmet Bey aforoz haberlerinin üstüne çektiği videoda bir zata ‘’sen elektrikçisin ne işin var cemaat yönetiminde, sana mı kaldı cemaat içi gelişmede oy hakkı?’’ demişti, ben de kendisine kendi cümleleriyle soruyorum; siz hoca değil misiniz ne işiniz var siyasette? Size mi kaldı oy toplamak? Cumhur ittifakı için Cumhurbaşkanımız çalışıyor zaten siz de eksik kalın diyorum.