Zara’R: Zehra Kaymaz Yazdı…

21. yüzyılın tam ortasında, teknolojinin dünyayı aşıp uzay semalarında gezindiği, geçmişte 2023 yılı için kurulan hayallerde uçan arabalar ışınlanmalar düşünülürken, depremin can aldığı, savaşların koptuğu bir tufan tablosu göz önünde bulundurulunca çağın o övülen ‘’ilerlemesinin’’ insanı ne kadar geride bıraktığını görmek yeterince karamsarlığa yol açmıyor gibi, başka bir utanç tablosu bir giyim firmasından geldi.

Birçok kez garip ürün tanıtımlarıyla gündeme gelmiş, defalarca alay konusu olmuş pozlara imza atan bir giyim firması ne yapmış olabilir de mağazanın önünden dahi geçmemiş birinin bile bu denli nefretine sebep olmuş ve diline düşmüş olabilir? Bir giyim firması ne kadar kötü bir reklam yapmış olabilir? Bir reklam ne kadar zararlı olabilir?

Reklamın ne şiddetle zarar verebileceğini nelere yol açabileceğini aslında geçmişten bugüne birçok farklı boyutu ve şeklinde onlarca kez gördük. Bu giyim markası diye bahsettiğimiz Zara(r) reklamına kadar, bence gelmiş geçmiş en tehlikeli reklama şimdiye kadar Camel imza atmıştı, bir doktor elinde sigarayla hiçbir zararı olmadığını söyleyen bir reklam çekilmişti. İnsan sağlığını yıllarca ağır bir tahribatla paramparça edecek bir reklamın sağlığın en büyük neferi sayılacak bir doktor tarafından yapılması. Ta ki reklam endüstrisinin yüz karası Zara yaptığı reklamla gündeme gelene kadar.

Geçtiğimiz günlerde kefenlenmiş cansız mankenler, tabutvari bir kutunun içine girip poz veren bir manken, Filistin topraklarını temsil eden bir parça beyaz karton ve Filistin’deki savaş karelerini anımsatan kefenli mankenlerle verilen pozlar. Bir önceki haberde hatırlarsanız İsrail’le hala ticaretini sürdüren siyasi figürler hakkında yazdığım haberde vicdan özgürlüğünden bahsetmiştik. Fakat bırakın vicdani değerleri, hiçbir kara hizmet etmeyen hedefledikleri rezil alay şekillerini konudan çıkardığımızda dahi bu aptalca reklamla ne hedeflemiş olabileceklerini aklı başında kimse kafasında bir yere oturtamaz. Fakat fotoğraflar göz önünde bulundurunca bu saçmalığın insanların yaşadığı vahşeti kaybettikleri akıllarıyla alay konusu yapmak istemişler. Tabi bu aptal fikre tepkiler çok büyünce, Zara ‘’pardon ya bizim eğlencemiz sizin acılarınıza denk geldi canım kusura bakmayın oldu mu’’ edasıyla özür dileyip reklam kampanyasını durdurdu.

Geçtiğimiz Rusya-Ukranya savaşında Ruslara verdikleri tepkiler yurt dışında işini yapmaya çalışan Rusların bile derdest edilip işlerinden ve toplumdan dışlandığı, dev markalar Rusya’dan ürünlerini çektiği, istediklerinde ne kadar güzel tepki gösterebildiklerini de seyrettirmişti bizlere. Tabi bu ince gönüllü şahane insan örnekleri ne Çin’in zulmettiği Uygur Türklerine ne Filistin’e yapılan zulme ses etmeseler de.

Twitter’ı satın alıp batmaya sürüklediğini düşünülen çılgın ‘’dahi’’ Elon Musk kadar bile omurgalı bir duruş sergilemek şöyle dursun biz çekerken eğlendik adlı çalışmalarını utanmadan sergiledikleri başka bir rezillik senfonisini dahi görmüş olduk. Ama bizim çabamız da beyhude değil mi, zira Allah izin vermiş gibi bir argümanın üstüne çıkabilecek bir gücü şahsen kendimde görmüyorum. Umuyorum ki bu zekasız reklam kırıntısına da Allah bu zulme izin verdiği gibi bu reklama da izin verdi kesin sesiniz gibi bir tepki almayız. Gerçi ne fark eder değil mi?