Yalı Terörü; Zehra Kaymaz Yazdı…

Geçtiğimiz Pantene Altın Kelebek ödülü alan en iyi dizi kategorisinde Yalı Çapkını dizisi alınca bir yandan rakibi Kızılcık Şerbeti sevenlerinden tepki alırken bir yandan da dizi sahnelerinin kesitleri tepki aldı…

Yalı Terörü; Zehra Kaymaz Yazdı…

Geçtiğimiz Pantene Altın Kelebek ödülü alan en iyi dizi kategorisinde Yalı Çapkını dizisi alınca bir yandan rakibi Kızılcık Şerbeti sevenlerinden tepki alırken bir yandan da dizi sahnelerinin kesitleri tepki aldı.

Şiddetin her çeşidini görebildiğimiz dizi sektörünün estirdiği terör yetmez gibi, lokmacılardan daha hızlı yayılan ‘’gerçek hayat hikayesi’’ kesitiyle sunulan Psikolog Gülseren Budayıcıoğlu kitapları uyarlamaları hali hazırda zaten tartışılırken, üzerine babalarından gördüğü şiddeti açık seçik gösterilen kızların sahneleri, evin hizmetçisinden bir çocuğu olan zengin evin şımarık oğlu, vefat eden kocasının kardeşiyle birlikte olan bir yenge derken dizi bir kitap uyarlaması değil de sanki Müge Anlı uyarlaması olarak nitelendirilseydi daha mantıklı olur dedirtti.

Geçtiğimiz aylarda Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarına İlber Ortaylı da tepki göstermiş, psikoloğa gidiyor musun sorusu sorulunca ‘’hayır kendimden dizi mi yaptırayım’’ demişti. Tabii yanlış anlaşılmasın, bu hikayeler yanlıştır uydurmadır demiyoruz, inanıyoruz ki ülkenin duyulmadık sokaklarında benzeri ve daha beteri olan olaylar yaşanıyordur elbette. Fakat gündem kadına şiddetten, tecavüzden, işlenen cinayetlerden kırılırken, bakın bir de böylesi var demenin ‘’farkındalık yaratmaktan’’ çok kör gözüne parmak sokmak olarak görünüyor uzaktan bakılınca.

Bekaretin can aldığı yetmiyor gibi, hatırlarsanız genç bir kızın çamaşırlarından tutun bekaret korsesinin oluşu dahi konuşulur hale gelince, her yalı da ayrı bir dramın sergilenmesi acaba insana ‘’bakın zenginlik kötüdür’’ mü denmeye çalışılıyor diye düşündürmüyor değil. Gerçi artık Türk dizilerinin büyük bir pazara hitap ettiği düşünülünce, zenginlik sadece halkın psikolojisini bozar gibi bir alt metine de ulaşılması çok güç değil. Bizim de nasibimize her şey pahalı zaten alın size de bedavadan anca dramın elli tonu deniyor sanki.

Tabi bu gündemin sert eleştirisinden Pantene de nasibini aldı. Yaptığı bu ödül töreninin inandırıcılığı konusunda büyük bir tartışma varken, Reynmen olarak tanınan Yusuf Aktaş’tan Altın Kelebek’ten aldığı ödülleri çöpe atarak protesto etti. Sadece Yusuf Aktaş’ın bu protestosu değil, törende ödül alan sanatçıların çoğunun Filistin hakkında yeteri kadar konuşulmadığını düşünen kişilerden de tepki geldi. Başarının tanımı elbette artık tartışılabilir bir konu olmuşken, ‘’başarılının’’ değil konuşulanın ama öyle her konuşulanın değil ‘’iyi’’ konuşulanın ödül olduğu bir ödül törenini daha izlemiş olduk.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.